Tarihi:
Elimizde kesin deliller olmamakla beraber, Ağlı’nın tarihi İlk Çağın derinliklerine kadar inmektedir. Bu devirlere ait buluntular çeşitli uygarlıkların bu topraklar üzerinde gelip geçtiğini göstermektedir. M.Ö. 1100-700 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde Paflagonyalıların egemenlik kurdukları bilinmektedir. Kastamonu tarihi, Ağlı ve çevresinde Bizanslılar, Danişmendler, Çobanlar ve Candaroğulları gibi kavimlerin hüküm sürdüğünü göstermektedir. Ağlı uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıştır. O devirden bugüne kadar gelen en önemli eser Ağlı Kalesi'dir. İsmail Bey’in Fatih’e direnmeyip, kardeş kanı dökülmesini önlemek amacıyla egemenlik haklarından vazgeçmesi üzerine Kastamonu ve çevresi de Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. 1918 yılında da belediye teşkilatı kurulmuştur. 9 Mayıs 1990 tarihinde kabul edilen ve 20 Mayıs 1990 tarihinde yürürlüğe giren 3644 Sayılı Kanuna göre ilçe olmuştur.
Coğrafi Yapısı:
Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu ili sınırları içindedir. Karayolu ile il merkezine uzaklığı 50 km, Ankara’ya uzaklığı 300 km'dir.
İklim ve Bitki Örtüsü:
Ağlı ve çevresinde bir yılda üç mevsim yaşanır. Genelde kış mevsimi kasım ayında başlar, nisan ayı sonuna kadar devam eder. Kar erken yağar, geç kalkar. Yörede ilkbahar mevsimi hiç yaşanmaz. Yazlar ılık, yağmurlu; kışlar sert ve kar yağışlıdır. Çevrenin ormanlık ve dağlık oluşu soğukları önler kış aylarında ısı -15 dereceden aşağı düşmez, yaz aylarında 25 dereceden yukarı çıkmaz.
Doğal bitki örtüsünü daha ziyade ormanlar oluşturmaktadır. Ormanlarda çam, köknar, meşe, kavak ve söğüt gibi ağaçlar vardır. Dağların ve ormanların etekleri fundalıklarla kaplıdır. Tahıllardan buğday, arpa ve nadiren de fiğ ekilir. Meyvecilik gelişmemiştir.
Ulaşım:
Ağlı Kastamonu il merkezine 56 km. uzaklıktadır. İlçenin komşu ilçelerle olan ulaşımı karayolları yol ağı içinde yer alan asfalt yollarla sağlanmaktadır. Karayolu dışında deniz, hava ve demiryolu ulaşımı bulunmamaktadır.
Ağlı Kızak Yarışları:
İlçemizde beş yüz yıldır geleneksel olarak kızak yarışları, geleneksel ismiyle de kayık yarışları yapılmaktadır. İzlendiği zaman dünya kış olimpiyatlarında yapılan tek kişilik kızak yarışlarına büyük bir benzerlik gösterdiği hemen dikkat çekmektedir. Pist olarak seçilen bölgede iki ayak genişliğindeki alan ezilerek daha sonra sulandırılarak cam gibi buzlu bir zemin hazırlanmaktadır. Kızak üzerine sırt üstü yatarak başlanan yarışmalarda ortalama olarak 65 km sürate ulaşılmaktadır. Ulaşılan bu yüksek sürat nedeni ile kızağın yavaşlaması ve durabilmesi için pistin orta noktasından itibaren yokuş yukarı çıkış başlamaktadır. Yarış kazanmanın şartı en uzak noktaya varabilmektir. Her yarışmacının üç kez yarışma hakkı mevcuttur. Yarışmalarda kullanılan kızaklar 120-130 cm uzunluğunda 21-22 cm genişliğinde ve yaklaşık olarak 4-5 kg ağırlığındadır.